TOFAŞ gelişerek büyüyecek
İSTANBUL (İGFA) – Tofaş, imzalanan yeni stratejik anlaşma ile Stellantis Türkiye dağıtım şirketi Stellantis Otomotiv Pazarlama A.Ş.’nin sermayesinin tamamını satın alıyor. Sonuç olarak, Türkiye’de dağıtımı yapılan tüm Stellantis markaları – Alfa Romeo, Fiat, Citroën, DS Automobiles, Jeep®, Maserati, Opel ve Peugeot – Tofaş tarafından dağıtılacak.
Türkiye’deki tüm faaliyetlerin iki güçlü paydaşın desteğiyle tek çatı altında toplanması, dünya çapında ticari faaliyetlerde, üretimde ve Ar-Ge’de benzeri görülmemiş sinerjilere olanak tanırken, Türk tüketicisine daha geniş ve verimli ürün ve hizmetler sunulmasının önünü açacaktır. Tofaş’ın potansiyelini ileriye taşımak için yeni iş fırsatları da ufukta belirmektedir.
Koç Holding CEO’su Levent Çakıroğlu, “6 Şubat’ta yaşadığımız depremin yaralarını sarmaya ve kararlılıkla üzerimize düşeni yapmaya devam ediyoruz. Bu zorlu dönemin aşılmasında ülkemizde yapılacak yatırımların büyük değer taşıdığına inanıyoruz. Bu stratejik yatırım; Şirketimiz üretim hacmi, ihracat performansı ve Ar-Ge kabiliyetleri ile Tofaş’ı otomotiv segmentinde çok daha değerli bir noktaya taşımaktadır. Türk otomotiv sektörünün yönetim kurulu başkanı konumunda bulunan Tofaş, bu yeni yatırımla hedeflerini büyütüyor ve iddiasını güçlendiriyor. Böylesine zor bir dönemde gerçekleştirilen bu ümit verici anlaşma, camiamızın ve ortağımızın ülkemize olan inancını bir kez daha teyit etmektedir. Ortaya çıkacak katma değer ile ülkemizin otomotiv sektöründeki rekabet gücünü artırmak için hizmet vermeye devam edeceğiz” dedi.
Stellantis CEO’su Carlos Tavares, “Orta Doğu ve Afrika’da önemli bir pazar payı elde etmeye çalışırken Türkiye, uzun vadeli stratejik planımız Dare Forward 2030’da kritik bir rol oynuyor” dedi. “Koç ile ortaklığımızı derinleştirmek, Stellantis markaları için tüm segmentlerde sinerji yaratacak, değeri artıracak ve pazar potansiyelini genişletecektir. Türkiye’nin önde gelen sanayi kuruluşlarından biri olan Tofaş ile ortak girişimimiz, değerli üretim ve Ar-Ge merkezlerimizden biridir. Mevcut durumda umut ve dayanıklılıkla sürdürülebilir bir geleceği yeniden inşa etme kapasitesini dünyaya göstermiş bir ülkede liderlik rolümüzü 50 yıllık geçmişimizin ötesine taşıyacağı için bu muhtıra üzerinde çalışan gruplara en içten şükranlarımı sunuyorum. Türkiye sancılı bir süreçten geçiyor.”