Türkiye’de yenilenebilir enerji santrali gücünün artmasının elektrik faturalarını düşürerek tüketici enflasyonunu olumlu yönde etkileyeceği tahmin edilirken, ithal yakıt maliyetlerinin ve karbon emisyonlarının da önemli ölçüde düşebileceği hesaplandı.
APLUS Güç ve Sürdürülebilirlik ekonomiTürkiye ve Mali Araştırmalar Derneği (SEFIA) tarafından hazırlanan “Artan Elektrik Fiyatları ve Yenilenebilir Enerji Kaynaklarının Piyasaya Etkisi” başlıklı raporda, yenilenebilir enerji santrallerinin piyasaya etkileri ve bu santrallere verilen teşviklerin piyasaya etkileri ele alındı. değerlendirildi.
Çalışmada, Yenilenebilir Enerji Kaynakları Destekleme Mekanizması (YEKDEM) kapsamında geliştirilen projelerin veya Yenilenebilir Enerji Kaynakları kapsamında geliştirilen projelerin 2021 yılının tamamında ve 2022 yılının ilk yarısında serbest piyasada elektrik fiyatlarının ölçülmesi amaçlandı. Alanlar (YEKA) ve daha lisanssız santraller uygulanmaktadır.
Buna göre Türkiye’nin toplam 19 gigawatt olan güneş ve rüzgar enerjisi kurulu gücü bugün 36 gigawatt ise, artan YEKDEM maliyetlerine rağmen 2021 yılı için gerçekleşen fiyatlara göre serbest piyasadaki elektrik fiyatı yüzde 3,5, yüzde 11. yılın ilk 6 ayındaki fiyatlara göre. 8 daha düşük olarak hesaplanmıştır.
Yenilenebilir enerjiden elektrik üretiminin daha yüksek olduğu bir senaryoda, 2022 Temmuz ayı prestijiyle yüzde 144,6 olan yıllık ÜFE enflasyonu yüzde 129,2, aynı dönemde yüzde 79,6 olan yıllık TÜFE enflasyonu ise yüzde 72,39 olacak.
Yenilenebilir kaynaklardan artan üretim sayesinde, ülkenin ithal yakıt faturasının geçen yıl için 3,1 milyar dolar, elektrik krizinin derinleştiği 2022’nin ilk 6 ayında ise 3,3 milyar dolar azalacağı hesaplandı. .
Karbon yoğun kaynaklar yenilenebilir kaynaklarla değiştirilerek 2021 yılında 22,9 milyon ton karbondioksit eşdeğeri azaltım yapılacağı ve bu yıl 13,4 milyon ton karbondioksit eşdeğeri karbon azaltımı yapılacağı tahmin edilmektedir. Çalışmada 18 ay için hesaplanan toplam karbon emisyon azaltım tedbiri, 2022 yılı için açıklanan elektrik üretiminden kaynaklanan karbon emisyonunun yaklaşık yüzde 28’ine tekabül ediyor.
Küresel elektrik krizinden korunmak için en uygun alternatif rüzgar ve güneştir.
Raporun APLUS Güç Ortağı Volkan Yiğit, “Çalışmalar gösteriyor ki, küresel enerji krizinde daha yüksek yenilenebilir enerji kurulu gücü yapılabilseydi, ülkedeki serbest piyasa elektrik fiyatları daha düşük olacaktı. Alım garantisi olarak. Eski YEKDEM santrallerinin ömrü dolduğunda, yenilenebilir enerji üretim maliyetlerini düşürücü etkisi daha da hissedilecek.” değerlendirmesini yaptı.
Yenilenebilir enerjinin bu katkının yanı sıra ithal yakıta bağımlılığı azaltmak, arz güvenliğini sağlamak ve karbon salınımını azaltmak gibi çok yönlü faydalar sağlayacağını belirten Yiğit, “Bu açıdan hem maliyetlerin düşürülmesi hem de atılması gereken bir adım” dedi. ve piyasadaki çok yönlü avantajlardan yararlanmak, kapsamlı bir yenilenebilir enerji stratejisi ve hedefler belirlemektir.” terimini kullandı.
SEFIA Yöneticisi Bengisu Özenç, küresel olarak yüksek enflasyonun hakim olduğu bir ortamda elektrik üretiminde yenilenebilir kaynakların payının artırılmasının, özellikle küresel emtia fiyatlarının yükseldiği dönemlerde enflasyonun kontrol altına alınmasında etkili olduğunu ve bu açıdan değerli bir strateji olarak öne çıktığını belirtti. saygı.
Bu yaklaşımın ipuçlarının ağırlıklı olarak son dönemde ABD’de uygulamaya konulan ve enerji dönüşümünü merkeze alan Enflasyonla Mücadele Paketi’nde görüldüğünü belirten Özenç, şöyle konuştu:
“Çalışmamızda, kronik olarak yüksek enflasyonla mücadele eden Türkiye’de güneş ve rüzgarın payı artarsa enflasyonun 7 puan daha düşük olabileceğini gösterdik. Üstelik döviz kurunun olumsuz etkileri de dikkate alındığında güneş ve rüzgara dönüş ile güç bağımsızlığının güçlenmesi sayesinde sınırlı kalacak ve kamu bütçe dinamikleri rahatlayacaktır.Uzun vadede vergi yükünün azalacağı ve satın alma gücü üzerindeki dolaylı artırıcı etkilerinin olacağı söylenebilir. toplumun refahını artıracaktır.
